CHP Genel Başkanı Özgür Özel’den karar sonrası ilk açıklama

CHP İstanbul İl Kongresi’nin iptal edilmesi kararının yankıları sürüyor…
Mahkeme, 8 Ekim 2023’te yapılan İstanbul kongresine dair davada, Özgür Çelik ve yönetimini görevden alırken, 196 delegeyi tedbiren uzaklaştırarak kongre sürecini durdurduğunu açıkladı.
CHP İstanbul Kongresi’nin iptali kararı sonrası CHP Merkez Yönetim Kurulu, Özgür Özel başkanlığında CHP Genel Merkezi’nde olağanüstü toplandı.
Özgür Özel, CHP MYK sonrası katıldığı Halk TV canlı yayınında açıklamalarda bulundu.
Kararı tanımadıklarını açıklayan Özel, “Ankara’da böyle bir hakim bulamadıkları için İstanbul’daki bir hakime bu kararı aldırmışlar. Bu durum, hukuk sistemi açısından tamamen bir kanunsuzluk hali olduğu için Anayasa Mahkemesi’ne de bu durum açısından tedbir talebiyle başvuracağız. Bunların hepsini teker teker yaparız.” kelimelerini kullandı.
“BUNU DOKUZ MAHKEME REDDETTİ, 10’UNCUDA TUTTURDULAR”
Özgür Özel’in açıklamaları şöyle:
Bu 10. denemeydi. 10. denemede tutturdular diye özetleyeyim. Ankara’da altı, İstanbul’da dört tane dava var. Bu dava, dört davanın bir bileşimi. Ankara’da da altı davanın bir bileşimi bir dava yürüyor. Asliye Hukuk Mahkemelerine başvuruyorlar ve diyorlar ki, işte “İstanbul İl Kongresi’ni iptal edin.” ya da “CHP’nin kurultayını iptal edin.” ve “Tedbir kararı verin.” Yani mahkemeyi daha görmeden, görevdekileri uzaklaştırın. Bunu bugüne kadar dokuz ayrı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin başkanı reddetti.
Sebebi de şu, hatta bunu böyle bu konunun uzmanı hukukçular, hukukçu arkadaşlarım şöyle anlatıyorlar. “Bu davada tedbir kararı verilemez çünkü doğrudan sonuç doğurur. Şimdi, yönetimin uzaklaştırılmasını talep ediyorsun bir gerekçeyle, daha doğrusu yapılan kongrenin iptalini talep ediyorsun. İptal olursa yönetim uzaklaşacak. Sen bunu yapmadan ilk günden iptal et.” diyorsun. Bunu dokuz mahkeme reddetti. 10’uncuda tutturdular. 11’incisini de bugün bir Akın Gürlek, bir birleştirme kararıyla yapmaya çalışıyor.
Yani o da diyor ki, “Nihayet tutturdunuz. Sürece ben de vaziyet ediyorum.” deyip kendince, kendince baş kötü olarak bu kötülükten de benim haberim var. Dolayısıyla en baştakinin haberi var. Sayın Erdoğan’ın talimat ve direktifleriyle biz sizinle uğraşıyorduk. Nihayet bu kadar hukuksuzluğu kabul edebilecek bir asliye hukuk mahkemesi bulduk.” deyip zil takıp oynuyor bugün.
KARARI TANIMADIKLARINI BELİRTTİ
Ne sonuç doğuracak? Siyaseten Adalet ve Kalkınma Partisi’nin, eğer bu kararı onlarla birlikte savunacak olurlarsa, Milliyetçi Hareket Partisi’nin siyasete zarar göreceği, muhalefetin ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin birbirine daha sıkı sarılacağı bir siyasi sonuç doğurur bu. Bugüne kadar seçim sonuçlarını yargı yoluyla değiştirmeye çalışmak ne sonuç verdiyse, örneğin İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun kazandığı ilk seçim iptal olduğu gece, fark 13 bindi. 60 gün sonra yapılan seçimlerde fark 806 bine çıktı. Millet sevmiyor böyle şeyleri. O yüzden siyaseten son derece güçlü olan ve güçlenmekte olan pozisyonumuzu tahkim eder bu.
Ama hukuken neler olacak, o tartışmanın detaylarını hukukçulara bırakmayı tercih ederim. Ama biz ne yapacağız derseniz, biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak hukuken yapılması gereken her adımı atacağız. Hukukçu arkadaşlar bakıyorlar. Örneğin, mahkemeye itiraz edilecek elbette. Mahkemenin kararına istinafta itiraz edilecek elbette. Ama bir yandan bu mahkemenin yaptığı bu iş Türkiye’de seçim hukukunu askıya alıyor.
“‘HER ŞEYİ GÖZE ALALIM VE CHP’Yİ ORTADAN KALDIRALIM’ BÖYLE BİR NİYETLERİ VAR”
Bu açıdan Yüksek Seçim Kurulu’na ve yine bu mahkemenin aldığı karar Türkiye’de, bir asliye hukuk mahkemesi, İstanbul’daki bir asliye hukuk mahkemesi. Bundan önceki bütün asliye hukuk mahkemeleri hep ne yaptı? Gelen davayı görevsizlikle dedi, Ankara’ya yolladı. Çünkü siyasi partilerin genel merkezleri Ankara’dadır. İllerin tüzel kişilikleri yoktur. Siyasi partilerin ve onların illerdeki yönetimlerinin aleyhine açılan davalar Ankara’da görülür.”
Özel, kararın CHP’yi durduramadakları için verildiğinden bahsederek, “Bugün MYK’da bir değerli genel başkan yardımcım şöyle bir şey dedi. “Genel başkanım, demek ki bunlar ekonomiyi de düzeltemeyeceklerini anlamışlar.” dedi. Çünkü ekonomiyi düzeltebilecek olsa, belki seçimi kazanabilir. “Biz ekonomiyi düzeltemeyeceğiz. Biz Cumhuriyet Halk Partisi’ni yenemeyeceğiz. Her şeyi göze alalım ve CHP’yi ortadan kaldıralım.” Böyle bir niyetleri var.” dedi”
“ATATÜRK’ÜN KURDUĞU PARTİYİ ORTADAN KALDIRMAK SANA NASİP OLUR MU?”
Özel şöyle konuştu:
Şimdi Atatürk’ün kurduğu partiyi ortadan kaldırmak sana nasip olur mu? Bu millet savaş meydanlarında kurulmuş partiyi Asliye Ceza Mahkemelerinde sana kapattırır mı veya işlemez hale getirtir mi? Yüzün tutuyorsa kapatma davası aç. Bir onu yapmadılar.
“BÜTÜN İSTANBULLULARI ZEYTİNBURNU’NA DAVET EDİYORUZ”
Özgür Özel, mahkemenin verdiği kararın yok hükmünde olduğunu vurgulayarak mitinglere devam edeceklerini belirtti.
Özel, şu sözleri sarf etti:
Yarın ilk önce çok önemli bir işim var benim. O işimin önüne kimse geçemez. Yarın saat 11’de Nehir’i kazandığı okuluna kaydettireceğiz. Ferdi’nin kızı sevgili nehri Mimarlık Fakültesi kazanmıştı. Onu okuluna kaydettireceğim velisi olarak. O görevimi yapacağım. Ondan sonra da mücadeleye devam edeceğiz. Diğer tarafı, işin şu: Yarın akşam Zeytinburnu’nda zaten bir miting planlanmıştı.
Bu yapılan büyük haksızlığa karşı, buna tepki gösteren herkesi, bütün İstanbulluları, İstanbul’un bütün demokratlarını Zeytinburnu’na davet ediyoruz. Saraçhane İBB’ye kayyum atama girişiminin ve direnişin sembolik mekanıydı. Ancak burada il başkanlığı seçimi iptal edilmeye çalışıldığı için bütün ilçeler bizim açımızdan, 39 ilçemizde mücadele alanı ve yarınki Zeytinburnu’ndaki miting alanı değiştirmiyoruz. Bu meseleye de tepki göstereceğimiz, zaten bu mesele 19 Mart darbe sürecinin son geldiği evredir. Bu mitingimizi yapacağız.
“İCAP ETTİRDİĞİ GÜN, DAĞILMAMAK ÜZERE TOPLANIRIZ”
Toplanmamıza yasak getiriyorlar. Biz onların vapurları bağladığı, köprüleri kaldırdığı, metroları durdurduğu gün 1 milyon 150 bin kişi, 1 milyon 200 bin kişi Saraçhane’de olmuşuz. O yüzden onların icazetiyle toplanmadığımız için onların da icazetiyle dağılmıyoruz. İcap ettirdiği gün, dağılmamak üzere toplanırız. Tek meydanda değil, çok meydanda toplanırız. Yüz binler, 1 milyonlar değil, 10 milyonlar toplanırız. Meselenin özü şuna dair: Burada anayasayı askıya alan, sandıktan vazgeçen bir iktidar var.
“BENİ TEHDİT EDİYOR”
CHP’ye kayyum atanması ihtimalinde ekonominin çökeceğinden bahseden Özel, devamında şöyle dedi:
O kayyum atama meselesinin bu ekonomiye vurduğu ağır darbenin, fiyatlardaki yükselişini herkes biliyor. Sokağa çıktığımızda herkes biliyor. Bu iktidar, bu yaptıklarıyla, yani “Ekrem İmamoğlu korkusuyla, bırakırsak bu Cumhurbaşkanlığı’na yürüyor, CHP’ye bunu cumhurbaşkanı adayı yapacak.” “Ne gün toplanıyorlar ön seçim için? 23’ü. 19’unda alalım, 4 gün gözaltı süresi verelim.” Bizden beklediler ki, “23’ündeki seçimi iptal edelim.” Etmeyince, “23’ünde tutuklayalım, koyalım.” Beklediler ki vazgeçeceğiz.
Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisini Ankara’da siyaset yapmaya çağırması hakkında da konuşarak şu kelimeleri kullandı:
Bana diyor ki, “Ankara’ya git, partinin başında otur.” Bu ne demek? Anadolu’yu gezersen seni partinin başından indiririm. Beni tehdit ediyor. Beni partinin başından indirmekle tehdit ediyorlar. Ben de onlara diyorum ki, ‘Partinin başında, sizin dediğiniz gibi, tarif edilmiş bir muhalefet olarak, sınırları çizilmiş bir muhalefet olarak oturacağıma, mücadelemi yaparım, hadi gelin indirin.’ İndirirsen millet kimi indiriyor görürüz.